23 Ocak 2016 Cumartesi

Benim Tatlı Clara'm..


Okura başlangıç olarak şunu belirtmeliyim ki bu bir teşekkür yazısıdır..

Her yeni güne uyanabilmenin verdiği tarifsiz mutluluk adına..,
  • Sabahları poğaçamın yanına mutlaka koydukları minik bir sürprizle beni gülümseten şeker pastane sahiplerine..,
  • Sokağın sonunda göz göze geldiğimiz, derin bakışlarıyla hayatı sorgulamama vesile olan ' peçete satar' yaşlı amcaya..,
  • Güler yüzleriyle, güne harika bir başlangıç yapmamı sağlayan çalışma arkadaşlarıma..,
  • Birlikte çalıştığım için kendimi her defasında şanslı hissettiğim proje ekibime..,
  • Bizi bir araya getiren MOTTO TPU'ya..,
  • Bütün bir proje dönemi boyunca, olanca sevimliliği ile en büyük destekçimiz, en mükemmel koordinatör BERİL'e ..,

Hayatın belli bir dönemini geride bıraktıktan sonra insan, kalabalığın içindeki yalnızlığını keşfediyor biraz.Bir nevi sorgulama evresine geçiyor.Artık yaşamın önceden planlanmış kısımlarından çok, üzerine plan program yapmanın pek de akıllıca olmadığını fark ettiği dönemlerine geliyor..
  Büyük şans! Tüm bu belirsizliklerin içinde ben etrafımdaki güzel insanların varlığına binlerce kez şükrediyorum.Bardağı dolu tarafından görmek her ne kadar beni zorlayıcı bir misyon olsa da, çoğu zaman hayata karşı elimdeki en büyük silahım.
Bir rutinin içinde yaşayıp giderken bu hayatı anlamlı kılan, etrafındaki güzel kalpli insanların varlığından başka ne olabilirdi?
En büyük kahkahaların arkasında saklı yaşanmışlıklar,bir an durup bizleri düşünmeye sevk etse de yola devam ediyoruz.Yaşam boyu bizi nelerin beklediğini bilmemekle birlikte, yanımızda olduklarını bildiğimiz  insanlar iyi ki varlar!
İyi ki yollarımız kesişmiş..
Teşekkürler!
https://www.youtube.com/watch?v=7LkrjZnCqd8

(Yazar bu satırları yazarken bu parçayı dinledi..Ara sıra minik aralar verdi ve birkaç kelimenin yazılışından emin olamadığı için TDK'dan yardım aldı)



9 Ocak 2016 Cumartesi

Bir varmış, bir yokmuş..


  Bir hayalin içinde gibiyim.Hissettiklerim gerçek.Duygularım..Fakat bedenim, sanki o başka bir iradeye sahip.Her sabah aynı saatte uyanıyor, bir telaş giyinip hazırlanıyor,hızlı adımlarla yürüdüğü sokağın hemen köşesinde onu görüyor.İnsanın içine işleyen vakur bakışlarıyla,önündeki peçeteleri satmaya çalışan yaşlı amcayı..O bakışların ardındaki hüznün ve gerçekliğin ne olabileceği üzerine düşünüyor.Sonra her sabah bu konuyu düşündüğünü düşünüyor ve kendine suç üstü yapıyor.Bir şekilde gününü tamamlıyor,eve dönerken bu kez yanından hızla geçen insanların yaşam telaşı üzerine düşünüyor.Olasılıklar türetmeyi seviyor.Sonunda ben, ipleri yeniden elime aldığım bu kısa zaman diliminde tüm bunları burada topluyorum.
   Belki de bir tür muhakeme şekli bu benim için.Zihnimden geçenleri,korkularımı,kaygılarımı,üzüntü ve sevinçlerimi kayıt altına alışım.Bunlardan da önemlisi kendimle baş başa kaldığım sayılı dakikalarım.
  İşte bu zamanlarda en çok, yaşamı düşünüyorum ben.Hayatın bir döneminde yollarımızın kesiştiği insanları..Bir ucundan birbirine değen hikayeleri..Sonra pırıltılı bir akşam gökyüzünden kayan bir yıldız gibi aniden kayboluşlarını..Özlemi.Özlemin kontrol edilebilir bir duygu olduğunu, buradan yola çıkarak insanın hissettiklerini belli ölçülerde kontrol edebileceğini.Fakat yaşanan her anın içerisinde, zamanla su yüzüne çıkan irili ufaklı çatlaklar barındırdığını.Ve yaşamın geri kalanında bizi nelerin beklediğini, çoğu zaman düşünüyorum.