15 Şubat 2015 Pazar

Hafif çiseli bir yayla havası

Karanlık bir hava , hafif çiseli.Tam yayla havası.Fonda taş plaktan Müzeyyen Senar o eşsiz sanatını icra ediyor bizlere,kırmızı rugan kapaklı pikabımız da dönüp duruyor..Bir yandan şöminede yanan ateşin çıtırtısı..Isınıyoruz yavaş yavaş.Garip bir huzur duyuyoruz sanki.Kendi içimize dönüyoruz bir müddet.Biraz sessizlik..

Geçmişe gidiyoruz.Eskilere..Gözümüzün önüne geliyor geçmiş birer birer.Birden bire bir özlem kaplıyor her yanımızı.Neler düşünmüyoruz ki ?Çocukluğumuz mesela.Heyecanlarımız, mutluluktan dolup taşan saf yüreğimiz.Güzelim güven duygumuz,iyi niyetimiz,bitmek tükenmek bilmeyen sevgimiz..

Bir yerden bir yere giderken içimizi kaplayan heyecan,Benim gibi babanızın tek eliyle o minicik dizinizi tutuşu belki uzun yolda..O sırada huzur dolu bu ten temasının verdiği güven duygusuyla, etrafı merak dolu gözlerle süzüşünüz..Eski birliktelikler.Neşeli sofralar,kahkahalar.Kafa ütüleyen çocuk sesleri.

Bayramlarda duyulan o heyecan.Büyükler ziyarete gidildiğinde arka odalardaki dondurucu soğuğa rağmen oynanan oyunlar sonrası koşa koşa ellerimizi tuttuğumuz o sıcacık soba.Eski pencerelerden dışarıyı süzdüğümüz sırada alttan gelen hafif esinti..Sessiz sokak.Ama bir o kadar da huzurlu.

İnanmak istemiyoruz bir an aradan bunca yılın geçtiğine..Direniyoruz bir müddet.Sanki zihnimizin bize oynadığı bir oyun bu.Bir hüzün kaplıyor bu kez her yanımızı.Kayıplarımızı özlüyoruz.Çaresizce bir kabulleniş duygusu biraz da.Keşke o geçip giden yıllardan bir tutam anıyı bir kavanoza alıp saklayabilseymişiz.Belki o zaman arada bir açıp eskinin o güzelim kokusunu çekerdik içimize gözlerimiz kapalı..


(https://www.youtube.com/watch?v=5XpTf_wxXO4&list=PLHvf2_mQqMZdCVk9uBS0bkJqT4SY6gnzy&index=49) Eşsiz bir koleksiyon.Naçizane tavsiyemdir..Sevgilerle

5 Şubat 2015 Perşembe

Yazmayı Özlemek Gerek..

  
  Kendimi bildim bileli geçmişe bir özlem var içimde.Sanki dünyaya geç kalmışım,sanki bir şeyler hep eksik.Tuhaf değil de ne?Bilmiyorum..Sanki eskiler güzeldi..Eskiden güzeldi her şey..Sokak lambaları yanıp akşam telaşı düştüğünde evlere, neşeli sofralar kurulur,etrafında aile bireyleri keyifle akşam yemeklerini yerlerdi.Sonrasında radyodan ajans dinlenirdi pür dikkat.Eş dost beraberinde sıcacık bir sohbet belki..Dışarıda sessiz sokak.Sessiz ama huzurlu.

   Eskinin adabı başka tabi.Saçlar limonla ıslanır,kemik tarakla hafif yana doğru taranırdı.Tütün saran eller,pipolar vardı.Sigara tutuşlar farklıydı.İskarpinler giyilirdi,döpiyesler..Ruj sürmeden çıkmazdı bayanlar.Ellerde çantalar.Hanımefendiler,beyefendiler..

  Sinemaya gidilirdi hafta sonları.Gişede bilet kuyruğuna girilir,heyecanla beklenirdi.Erken gelmenin rahatlığıyla, geciken koşuşturmalı insanlara şöyle bir bakılırdı belki.Filmin başlamasına yakın 'Her Yerde Kar Var' adlı şarkı çalardı her seferinde.Gazozlar yudumlanırken birazdan başlayacak filme dakikalar kala, anın verdiği huzurla kısacık hayallar kurulurdu belki de..Kim bilir?
  
   Eskinin plakları vardı.Evlerde pikaplar çalardı.Şipşak fotoğraflar çektirilir,kartlar atılırdı eşe dosta.Sokaktan geçen seyyar satıcıdan macun şeker almak için sıraya giren çocukların neşeli cıvıltıları vardı.Akşam karanlığı çökerken bir bir evlere girilirdi..Gecenin sessizliğinde bekçinin düdüğü duyulurdu kimi zaman. Gözler uykuya dalmadan önce pencerenin altından hafif esen rüzgarın belli belirsiz huzuru duyulurdu belki geçip giden yıllarda..

   Çok zaman geçti.Eski kalabalık bayram sabahlarının neşeli cıvıltıları tükendi.Plak durdu.Her şey anılarda kaldı.Elimizde birkaç yüz kenarı tırtıklı siyah beyaz fotoğraf,bir kaç albüm bir de plaklar..Ve zaman zaman beni alıp götüren bu özlem.Hepsi bu.