14 Aralık 2016 Çarşamba

Oyun


Bu hayat, yaşadığımız her şey bir oyundan ibaret..
Birbirimizin hayatlarında kısa ya da uzun birer rol.
Yalnızca bu..

  Alabildiğine geniş bir sahne üzerinde, tek ve kuyruklu bir piyano.Karanlık ve melodinin iç içe geçen büyüleyici etkileşimi.Ve işte oradalar.Hayatıma giren, bir şekilde bu oyunda bir parça rol üstlenmiş herkes orada.Ansızın gitmek zorunda kalanlar, özlediklerim..
Size hiç kırgın değilim.
Yaşadığım iyi ya da kötü her şey, benim bir parça daha kendim olmamı sağladı yalnızca..
Bazılarınızın gözlerindeki ışığı görebiliyorum.Koşup sarılmak geliyor içimden..
İyi ki geçtiniz hayatımdan.
Sahne ışıkları tek tek aydınlatırken yüzleri, piyanoda ben,
Daha yapmak istediklerim var.

  Yaşanılan her şey, acı ya da tatlı, geleceğe dair birer anahtar sadece.Yapılması gereken, bir yerden başlamak..
Ne zaman düşsem, kaldığım yerden devam ediyorum.Karanlığın içine sızan o küçücük ışık demeti, her seferinde yeni bir başlangıcın müjdecisi..
İşte bu benim.

Sahne üzerinde, kuyruklu bir piyano.Baş rolde ben.
Işıklar açılıyor, herkes ayakta.Gülümseyen yüzlerinizle hepiniz oradasınız.
Hayatımdan geçtiğiniz için teşekkür ederim.

18 Haziran 2016 Cumartesi

Zamanın İçinde Bir Yerlerde


   Zamanın içinde bir yerlerde, birbirine değen hayatlar..Her hikaye kendine özgü.Fakat her biri derin ve anlamlı..
   Bir yazı masası, alabildiğine geniş ve aydınlık bir odanın boylu boyunca uzanan pencereleri önünde duruyor.Yerde buruşturulup atılmış kağıtlar..Yazdığımı bilsen ne söylerdin?Cesaretlendirir, tavsiyeler verirdin tabi.Seni özledim.Hayatın omuzlarıma yüklediği tüm sıkıntıları seninle paylaşmayı, seni dinlemeyi özledim.Sımsıkı sarılışını ve arkamda dağ gibi durduğunu bildiğim zamanları..
  Gitmeni anlayabiliyorum.Bu da beni olgun bir insan yapıyor.Zaman içerisinde farklılaşan ve başka yönlere ayrılan hayatlar.Birbirinden ayrılan anılar.Artık bir araya gelmeyi imkansız kılan gerçeklikler varken birden bire aklıma geliyorsun.Tesadüfen aynı şehirde olabileceğimizi düşünüyorum bazen.Karşılaşabilme ihtimalimizi.Belki yan yana geçerken birbirimize göz kırparız.Böylelikle ne çok şey anlatırdık birbirimize..
  Bazen de onca şeye rağmen geri geldiğini düşünmek istiyorum..Yokluğunda neler neler oldu diyebilmeyi..Bir bir anlatırdım sana, sende dinlerdin.Sonra ben dinlerdim ve sana hak verirdim..
  Bir yazı masası,biraz kağıt.Birden fazla zamanda ve mekanda dolaşıyor zihnim.Ne çok anı var hatırladığım bu gece..Yazıyorum,yazıyorum.
  Bu geceyi çok bekledim ben.Tüm bunları yazabilmeyi..
  Aydınlık odanın ortasında bir yazı masası,ve ben olmak istediğim yerdeyim.
Bir gün bir yerlerde karşılaşırsak seninle,hafifçe gülümseyip, gözlerimi kırpacağım.
https://www.youtube.com/watch?v=L00nomEI4Bc

23 Ocak 2016 Cumartesi

Benim Tatlı Clara'm..


Okura başlangıç olarak şunu belirtmeliyim ki bu bir teşekkür yazısıdır..

Her yeni güne uyanabilmenin verdiği tarifsiz mutluluk adına..,
  • Sabahları poğaçamın yanına mutlaka koydukları minik bir sürprizle beni gülümseten şeker pastane sahiplerine..,
  • Sokağın sonunda göz göze geldiğimiz, derin bakışlarıyla hayatı sorgulamama vesile olan ' peçete satar' yaşlı amcaya..,
  • Güler yüzleriyle, güne harika bir başlangıç yapmamı sağlayan çalışma arkadaşlarıma..,
  • Birlikte çalıştığım için kendimi her defasında şanslı hissettiğim proje ekibime..,
  • Bizi bir araya getiren MOTTO TPU'ya..,
  • Bütün bir proje dönemi boyunca, olanca sevimliliği ile en büyük destekçimiz, en mükemmel koordinatör BERİL'e ..,

Hayatın belli bir dönemini geride bıraktıktan sonra insan, kalabalığın içindeki yalnızlığını keşfediyor biraz.Bir nevi sorgulama evresine geçiyor.Artık yaşamın önceden planlanmış kısımlarından çok, üzerine plan program yapmanın pek de akıllıca olmadığını fark ettiği dönemlerine geliyor..
  Büyük şans! Tüm bu belirsizliklerin içinde ben etrafımdaki güzel insanların varlığına binlerce kez şükrediyorum.Bardağı dolu tarafından görmek her ne kadar beni zorlayıcı bir misyon olsa da, çoğu zaman hayata karşı elimdeki en büyük silahım.
Bir rutinin içinde yaşayıp giderken bu hayatı anlamlı kılan, etrafındaki güzel kalpli insanların varlığından başka ne olabilirdi?
En büyük kahkahaların arkasında saklı yaşanmışlıklar,bir an durup bizleri düşünmeye sevk etse de yola devam ediyoruz.Yaşam boyu bizi nelerin beklediğini bilmemekle birlikte, yanımızda olduklarını bildiğimiz  insanlar iyi ki varlar!
İyi ki yollarımız kesişmiş..
Teşekkürler!
https://www.youtube.com/watch?v=7LkrjZnCqd8

(Yazar bu satırları yazarken bu parçayı dinledi..Ara sıra minik aralar verdi ve birkaç kelimenin yazılışından emin olamadığı için TDK'dan yardım aldı)



9 Ocak 2016 Cumartesi

Bir varmış, bir yokmuş..


  Bir hayalin içinde gibiyim.Hissettiklerim gerçek.Duygularım..Fakat bedenim, sanki o başka bir iradeye sahip.Her sabah aynı saatte uyanıyor, bir telaş giyinip hazırlanıyor,hızlı adımlarla yürüdüğü sokağın hemen köşesinde onu görüyor.İnsanın içine işleyen vakur bakışlarıyla,önündeki peçeteleri satmaya çalışan yaşlı amcayı..O bakışların ardındaki hüznün ve gerçekliğin ne olabileceği üzerine düşünüyor.Sonra her sabah bu konuyu düşündüğünü düşünüyor ve kendine suç üstü yapıyor.Bir şekilde gününü tamamlıyor,eve dönerken bu kez yanından hızla geçen insanların yaşam telaşı üzerine düşünüyor.Olasılıklar türetmeyi seviyor.Sonunda ben, ipleri yeniden elime aldığım bu kısa zaman diliminde tüm bunları burada topluyorum.
   Belki de bir tür muhakeme şekli bu benim için.Zihnimden geçenleri,korkularımı,kaygılarımı,üzüntü ve sevinçlerimi kayıt altına alışım.Bunlardan da önemlisi kendimle baş başa kaldığım sayılı dakikalarım.
  İşte bu zamanlarda en çok, yaşamı düşünüyorum ben.Hayatın bir döneminde yollarımızın kesiştiği insanları..Bir ucundan birbirine değen hikayeleri..Sonra pırıltılı bir akşam gökyüzünden kayan bir yıldız gibi aniden kayboluşlarını..Özlemi.Özlemin kontrol edilebilir bir duygu olduğunu, buradan yola çıkarak insanın hissettiklerini belli ölçülerde kontrol edebileceğini.Fakat yaşanan her anın içerisinde, zamanla su yüzüne çıkan irili ufaklı çatlaklar barındırdığını.Ve yaşamın geri kalanında bizi nelerin beklediğini, çoğu zaman düşünüyorum.